top of page
Ara

Harput Ulu Cami

  • Haldun Domaç
  • 7 Oca 2016
  • 3 dakikada okunur

Selçuklu döneminde inşa edilen ulu câmiler, Anadolu'da Selçuklu hâkimiyetini pekiştirmek için Selçuklu Sultanları tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklularından önce inşa edilmiş olan Güney ve Güneydoğu Anadolu'daki ulu câmiler ise, Memluklular ve Emeviler tarafından yaptırılmıştır.

Anadolu Beylikleri Dönemi'nde ise beyler, kendi yönetimlerinde bağımsız bir beylik veya devletçik olduklarını dosta düşmana göstermek için Anadolu'nun birçok yerine ulu câmiler yaptırmışlardır.

Bunlar arasında en önemlilerinden biri de Harput Ulu Camii’dir. Eser sadece Harput’un değil aynı zamanda Anadolu’nun en eski ve en önemli yapıları arasındadır.

Harput (Süt ) Kalesi karşısında

Elazığ’a tepeden bakan Harput Ulu Cami merkeze 7 kilometre uzaklıkta Harput’ta, Harput kalesi ile karşı karşıyadır. Rivayete göre, Urartulardan kalma kalenin yapımındaki harç hazırlanırken su yerine süt kullanılmış bu yüzden de adına süt kalesi denmiştir. Kalenin en üst kısmında bir Artuklu sarayının kalıntılarını görmek mümkündür. Kalenin yapımında süt kullanılmasının nedeni, o dönemde yaşanan su sıkıntısı olduğu bilinmektedir

Harput Ulu Cami, Artuklu Hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından 1156 - 1157 yılları arasında günümüzde Harput iç kalesinde yaptırılmıştır. Avlunun kuzeyindeki kemerler arasında kûfî hatla yazılmış, Fahreddin Karaarslan’a ait bir kitâbe bulunmaktadır.

Yapı revaklı-eyvanlı düzende küçük bir avluya sahiptir. Bazı bölümlerinde kesme taş, duvarlarda moloz taş, destek ve örtü sisteminde tuğla kullanılmıştır.

Cami, dikdörtgen planlı olup, mimari yapısı ile Artuklu ve Selçuklu döneminde yapılmış camilerden farklı bir görünümdedir. Burada Selçuklu ve İran camilerinin plan ve şekilleri birleştirilmiş ve Anadolu’ya özgü bir yapı tipi ortaya konulmuştur.

Doğu ve batıda iki taç kayısı bulunur

Harput Ulu Cami dışa kapalı görünümlü olup, dış duvarları son derece kalındır. Doğu ve batıda camiye giriş için iki taç kapı bulunmaktadır. Bunlardan batı kapısı daha yüksek ve dikdörtgen çerçeve içine alınmıştır. Ana cephe niteliğindeki batı duvarında bugünkü şeklini son tamirde alan sivri kemerli taç kapı ile minare kaidesini gösteren kemer açıklığı yer almaktadır.

Doğu kapısının kemerleri ise sivri kemere daha yakın olup, iki yuvarlak sütuncuk ve dikdörtgen çerçevelerle sınırlandırılmıştır.

Ulu Cami, harim (dış avlu) son cemaat ve avlu olmak üzere üç bölümden yapılmıştır. Caminin iç duvarları kemerlerle birbirine bağlanmıştır.

Doğdu ve batıdaki kapılardan avlulu bölüme geçilmektedir. Caminin girişinden sonra içeriden avlu çevresindeki mekanlar üç bölüme ayrılmıştır. Avlu ile birlikte caminin (T) şeklinde bir planı vardır. İbadet mekanı kısa boylu payelere (taş ve tuğladan örülmüş taşıyıcı) dayanan sivriye yakın tuğla kemerler ve beşik tonozlarla(kemerlerin bir araya gelmesiyle oluşan tavan örtüsü) üst örtüyü taşımaktadır.

Minberi Kurşunlu Camisine taşınmıştır

İbadet alanı mihrap duvarına paralel iki nefli (sütunlarla ya da payelerle ayrılan her bir bölüm) bir plan düzenindedir.

Mihrap önünde kare zemin üzerinde 8 metre çapında bir kubbe vardır. Mihrap ise iki zikzak dizisinin oluşturduğu bir çerçeve içerisindedir. Caminin abanoz ağacından kündekari tekniğiyle yapılan ve Kazvinli İsmail oğlu Ebu Said’in eseri olan (1186) minberi ise bugün Harput Kurşunlu Camii’nde (Sare Hatun) bulunmaktadır.

Minare Pisa kulesinden daha eğridir

Harput Ulu Cami’nin en ilginç yönlerinden birisi de minaresidir. Caminin kuzeybatısında yer alan ve kare bir kaide ile silindirik gövdeden oluşan minare doğuya doğru eğilmiştir. Minaresinin eğri durumda oluşu ve tuğlalarının süsleme öğesi olarak kullanılması bakımından ilgi çekicidir. (Caminin minaresinin 3 ile 7 derece arasında değişen eğikliğinin Pisa Kulesi'nden daha fazla olduğu iddia edilmiştir)

Burada geçmeli altı köşeli yıldızlar ve örgü motifleri boş yer bırakmamacasına tüm minare gövdesini sarmıştır. Minarenin şerefeden yukarı olan kısmı oldukça uzun, dar ve silindiriktir. Minareye cami içinden ve sonradan yapılan bir merdivenle çıkılmaktadır. Şerefe süslemesizdir Bu yüzden de Artuklular'ın diğer yapılarından ayrılmaktadır.

Harput Ulu Cami 1899 ve 1905’te tamir edilmiştir. 1964-1967 arasında ve2000’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden elden geçirilmiştir. Cami halen ibadete açıktır.

 
 
 

Comments


RECENT POSTS:
SEARCH BY TAGS:

© 2023 by NOMAD ON THE ROAD. Proudly created with Wix.com

  • b-facebook
  • Twitter Round
  • Instagram Black Round
bottom of page